HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Tigris Diyalogları’nda…

Dicle Toplumsal Araştırmaları Merkezi (DİTAM),  ‘’Tigris Diyalogları’’ kapsamında düzenlediği ‘’Türkiye’de Muhalefet ve HDP’nin Tutumu” toplantısında HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı ağırladı.

Plaza Hotel’de 15 Ekim 2021’de yapılan toplantının moderatörlüğünü DİTAM Başkan Yardımcısı Sedat Yurtdaş, toplantının açılış konuşmasını ise DİTAM Başkan Mehmet Vural yaptı. DİTAM Başkan Yardımcısı Sedat Yurtdaş, DİTAM olarak 2013 yılından beri TİGRİS Diyalogları adı altında başlattıkları toplantılara demokratik kurumlar ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla bölgenin fikir ve düşünce dünyasına katkıda bulunmak amaçladıklarını söyledi.

Yurtdaş’In ardından söz alan DİTAM Başkanı Mehmet Vural, Türkiye’nin sayılmakla bitmeyen sorunların en başında Kürt meselesi geldiğini vurguladı. Kürt meselesinin çözüm bekleyen esas sorun olduğunu ve bu sorunun çözülmeden Türkiye’nin bir yol alamayacağını,  demokratik anlamda bir çıkış yapamayacağına dikkat çekerek sivil toplum örgütlerinin,  siyasilerin, aydınların,  yazarların Kürt sorunun çözümü konusunda çaba içerisinde olması gerektiğini belirtti.

 ‘Dil ve Yöntem Arayışı’

Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da,  HDP’nin Demokratik Çözüm Deklarasyonu ve Kürt meselesi başta olmak üzere Türkiye’deki yaşanan siyasal ve güncel sorunlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Sancar, demokrasi sorunu ile Kürt sorununu birbirinden ayırmanın imkansız olduğunu, ilkesel tutumlarından vazgeçmeden müzakereyi mutabakata dönüştürecek dil ve yöntem arayışında olduklarını ifade ederek, “Birbirimize dokunacak dili, birbirimize ulaşacak yöntemi bulmak zorundayız. Eğer eşit ve ortak yaşamı hedefliyorsak bunu olabilecek en geniş toplumsal mutabakatla gerçekleştirebileceğimizi de kabul etmeliyiz. Çözümü en fazla taşıyabilecek dinamik gücün Kürt halkının yüksek politik bilinci olduğunu da şimdi herkes çok daha iyi görmekte. Biz bir çözüm gücü bir merkez ve kurucu, siyasi aktör olmak iddiasındayız. Toplumsal destek açısından da aldığımız oydan daha fazla potansiyelimizin bulunduğunu da biliyoruz. Biz şimdi bu potansiyelin hayata geçmesine, fiiliyata dönüşmesini sağlamaya çalışıyoruz.” dedi.

‘Demokrasi Sorunu ile Kürt Sorununu Birbirinden Ayırmak İmkânsız’

HDP’nin açıkladığı “Demokratik Çözüm Deklarasyonu”nun neden ihtiyaç duyulduğunun nedenlerini anlatan Sancar, devamında şunları söyledi: “Yeni demokratik bir başlangıç veya demokratik dönüşüm temelinde yeni bir başlangıç diyoruz. Deklarasyonumuzu bu anlayış ve bu ruhla hazırladık. Sadece Kürt sorunu değil Türkiye’nin bütün sorunları bizim gündemimizdedir ve bizim sorumunuzdur. Esasen demokrasi sorunu ile Kürt sorunu birbirinden ayırmanın pek çok nedenle imkânsız olduğunun da biz farkındayız. Bu ikisini bir arada ele almadan Türkiye’nin tümü için güçlü demokrasi hedeflemeden Kürt sorununda kalıcı barış ve demokratik çözümü de gerçekleştiremeyeceğimizi düşünüyoruz. Amacımızda olabilecek en geniş demokrasi ve barış ortaklığını yaratmaktır. Bu sadece seçimlere yönelik bir hedef ve politikalar olarak görülmemelidir. Erken ya da zamanında ne zaman yapılırsa yapılsın önümüzdeki seçimlerin Türkiye tarihinin belki en kritik seçimi olduğunun da farkındayız. Herkes gibi bizde partimizin ve Kürt halkının tutumunun bu seçimlerde belirleyici olacağını biliyoruz. Biz bunu nasıl bir çözüm gücüne dönüştürebileceğimiz üzerine kafa yoruyoruz. HDP demokratik siyaseti güçlendirebilecek her türlü iş birliğine her türlü ortaklığa hazırdır. Demokrasi ittifakı temel hedef olacaktır.  ” diye kaydetti.

‘Seçimlere Kendi İttifakımızla Gireceğiz’

Açıkladıkları Deklarasyonun bir seçim beyannamesi değil partilerinin dönemsel bir tutum belgesi olduğuna işaret eden Sancar, son olarak şunları söyledi: “Bildirge çok açık değerli arkadaşlar. Parlamento seçimleri için mevcut herhangi bir ittifakla bir işbirliğimizin olmayacağını herhangi bir ittifaka katılmamızın söz konusu olmayacağını çok net belirtiyoruz. Bizim böyle bir duygumuz, kaygımız bizim böyle bir meselemiz yok. Kendi ittifakımızla yürüyeceğimizi söylüyoruz. Baştan beri anlatmaya çalıştığım o en geniş ittifak (Demokrasi İttifakı) seçim ittifakına da dönüşebilir. En geniş ittifak, Cumhur ve Millet ittifakı dışındaki kendi ittifakımız diye adlandırdığımız demokrasi ittifakıdır. HDP’nin sıkıştığı, sıkıştırıldığı, çaresiz bırakıldığı bir ortamda değiliz. Tam tersine herkesin HDP, ne yapacak sorusuna cevap aradığı bir dönemdeyiz. Tam tersine herkesin kendi hesabını yaparken HDP’yi denklemde en kritik nokta olarak gördüğünü bildiğimiz bir noktadayız. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de belirlediğimiz çerçevede açık, şeffaf, sistemli diyaloğa ve müzakereye dayalı bir ortak aday fikrine açığız. Ancak burada söylediğimiz şey öncelikle ilkelerin tartışılması” değerlendirmesini yaptı.

Soru ve katkılarla devam eden toplantıya Diyarbakır ve bölge kentlerindeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, insan hakları savunucuları, gazeteciler, aktivistler, akademisyenler, DİTAM yönetim kurulu ve üyeleri katıldı.

İlgili Yazılar

en_GBEnglish (UK)